Küreselleşme, mal ve hizmetlerde, teknoloji ve yatırımda, insan ve bilgi akışında sınır ötesi ticaretin getirdiği dünya ekonomilerinin, kültürlerinin ve nüfuslarının artan karşılıklı bağımlılığını tanımlamak için kullanılan bir kelimedir. Ülkeler yüzyıllardır bu hareketleri kolaylaştırmak için ekonomik ortaklıklar kurmuşlardır.
Bu içerikte küreselleşme ile ilgili bilgiler bulabilirsiniz.
Küreselleşme nedir?
Küreselleşme, mal ve hizmetlerde, teknoloji ve yatırımda, insan ve bilgi akışında sınır ötesi ticaretin getirdiği dünya ekonomilerinin, kültürlerinin ve nüfuslarının artan karşılıklı bağımlılığını tanımlamak için kullanılan bir kelimedir. Yüzyıllar boyunca ülkeler bu hareketleri kolaylaştırmak için ekonomik yan kuruluşlar kurmuşlardır. Ancak terim, Soğuk Savaş’tan sonra 1990’ların başında, bu işbirlikçi düzenlemeler çağdaş gündelik hayatı şekillendirdiği için popülerlik kazandı.
Büyük teknolojik gelişmelerde olduğu gibi, küreselleşme belirli kümelere zarar verirken bir bütün olarak topluma fayda sağlar. Göreceli maliyetleri ve faydaları anlamak, daha geniş getirileri sürdürürken sorunları hafifletmenin yolunu açabilir.
Küreselleşme, fikir, bilgi, enformasyon, mal ve hizmetlerin dünyaya yayılma sürecidir. İş dünyasında terim, ekonomik bir bağlamda, serbest ticaret, ülkeler arasında serbest sermaye akışı ve getirileri en üst düzeye çıkarmak ve kamu yararına fayda sağlamak için işgücü piyasaları dahil olmak üzere yabancı kaynaklara kolay erişim ile işaretlenmiş entegre ekonomileri tanımlamak için kullanılır.
Küreselleşme, kültürel ve ekonomik sistemlerin yakınlaşmasından kaynaklanmaktadır. Bu yakınlaşma, uluslar arasında artan etkileşimi, bütünleşmeyi ve karşılıklı bağımlılığı teşvik eder ve bazı durumlarda zorunlu kılar. Dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi siyasi, kültürel ve ekonomik olarak iç içe geçmekte ve dünya küreselleşmektedir.
Küreselleşme Nasıl Gerçekleşir?
Küreselleşen bir ekonomide ülkeler, rekabet avantajına sahip oldukları ürün ve hizmetlerde uzmanlaşırlar. Bu genellikle en verimli şekilde, en az miktarda kaynakla, rakip ülkelerden daha düşük maliyetle üretip tedarik edebilecekleri anlamına gelir. Bütün ülkeler en iyi yaptıkları işte uzmanlaşsa dünya çapında üretim daha verimli olur, fiyatlar düşer, ekonomik büyüme yaygınlaşır ve teoride bütün ülkeler bundan faydalanır.
Serbest ticareti, açık sınırları ve uluslararası işbirliğini teşvik eden politikaların tümü ekonomik küreselleşmeyi yönlendirir. İşletmelerin daha düşük fiyatlı hammaddelere ve kesintilere erişmelerine, daha düşük maliyetli işgücü piyasalarından yararlanmalarına ve mal ve hizmetlerini satmak için dünya çapında daha büyük ve büyüyen pazarlara erişmelerine olanak tanır.
Para, eserler, malzemeler, bilgiler ve insanlar bugün ulusal sınırların ötesine her zamankinden daha hızlı akıyor. Teknolojideki gelişmeler bu akışı ve bunun sonucunda ortaya çıkan uluslararası etkileşimleri ve bağımlılıkları mümkün kıldı ve hızlandırdı. Bu teknolojik gelişmeler özellikle ulaşım ve telekomünikasyonda belirgin olmuştur.
Küreselleşmede rol oynayan son teknolojik değişikliklerin ortasında:
İnternet ve internet bağlantısı: İnternet, farklı ülkelerden insanlar arasında bilgi ve deneyim paylaşımını ve akışını, fikirlere erişimi ve kültürel alışverişi artırmıştır. Daha az ve daha gelişmiş ülkeler arasındaki dijital uçurumun kapanmasına katkı sağlamıştır.
İletişim teknolojisi: 4G ve 5G teknolojilerinin tanıtımı, taşınabilir ve kablosuz ağların hızını ve yanıt verebilirliğini önemli ölçüde artırdı.
IoT ve yapay zeka: Bu teknolojiler, taşınan ve sınır ötesi taşınan varlıkların izlenmesini sağlayarak sınır ötesi eser yönetimini daha verimli hale getirir.
Blockchain: Bu teknoloji, tedarik zincirindeki malzemelerin izlenmesini destekleyen merkezi olmayan veritabanlarının ve depolamanın geliştirilmesini sağlar. Blockchain, sağlık ve bankacılık gibi departmanlarda ihtiyaç duyulan verilere güvenilir erişimi kolaylaştırır. Örneğin, blockchain, yolsuzluk ve ihlalleri önleyecek şekilde süreçleri merkezi olarak kaydeden ve gözden geçiren şeffaf bir defter sağlar.
Toplu taşıma: Hava ve hızlı demiryolu teknolojisindeki gelişmeler, insanların ve eserlerin hareketini kolaylaştırmıştır. Ayrıca, nakliye lojistiği teknolojisindeki değişiklikler ham öğeleri, modülleri ve bitmiş işleri dünya çapında daha verimli bir şekilde taşır.
Üretme: Otomasyon ve 3D baskı gibi gelişmeler, imalat endüstrisindeki coğrafi kısıtlamaları azaltmıştır. 3D baskı, dijital tasarımların rastgele bir yere gönderilmesine ve fiziksel olarak basılmasına izin vererek tüketim noktasına yakın dağıtılmış, daha küçük ölçekli üretimi kolaylaştırır. Otomasyon, süreçleri ve tedarik zincirlerini hızlandırır, işgücüne daha fazla esneklik sağlar ve çıktıyı kolaylaştırır.
Küreselleşmenin Boyutları
Küreselleşme ulusların, işletmelerin ve insanların etkileşim biçimini değiştiriyor. Spesifik olarak, ticareti genişleterek, küresel tedarik zincirlerini açarak ve doğal kaynaklara ve işgücü piyasalarına erişim sağlayarak uluslar arasındaki ekonomik faaliyetin doğasını değiştirir. Uluslararası ticaret ve finansal alışveriş ve etkileşimin meydana gelme şeklini değiştirmek, kültürel fikir alışverişini de teşvik eder. Coğrafi kısıtlamaların, siyasi amaçların ve siyasi ekonomilerin getirdiği sakıncaları ortadan kaldırır.
Örneğin küreselleşme, bir ülkedeki işletmelerin başka bir ülkenin kaynaklarına erişmesine izin verir. Daha fazla açık erişim, yapıtların geliştirilme, tedarik zincirlerinin yönetilme ve kuruluşlarla iletişim kurma şeklini değiştirir. İşletmeler, daha ucuz hammaddeler ve modüller, daha ucuz veya daha vasıflı iş gücü ve eserler geliştirmek için daha verimli yollar buluyor.
Ticarette daha az kısıtlama ile küreselleşme, genişleme için fırsatlar yaratır. Artan ticaret uluslararası rekabeti teşvik eder. Bu, yeniliği ve bazı durumlarda fikir ve teknik bilgi alışverişini teşvik eder. Ayrıca, başka ülkelerden iş yapmak ve çalışmak için gelen insanlar, diğer kültürleri etkileyen ve onlarla karışan kendi kültürlerini de beraberinde getirmektedir.
Küreselleşmenin etki alanları 5 farklı boyutta incelenebilir:
Küreselleşme Örnekleri
Pek çok insan küreselleşmeyi yirminci yüzyıl olgusu olarak görse de süreç bin yıldır devam ediyor. Küreselleşmenin en iyi örnekleri şunlardır:
Roma imparatorluğu: Geçmişi MÖ 600’e kadar uzanan Roma İmparatorluğu, ekonomik ve idari sistemlerini yüzyıllar boyunca antik dünyanın önemli bölgelerine kadar genişletti.
İpek yolu: MÖ 130’dan MS 1453’e kadar uzanan bu ticaret yolları, başka bir küreselleşme dalgasını temsil ediyordu.
Birinci Dünya Savaşından Önce: Avrupa ülkeleri, Birinci Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda değerli denizaşırı yatırımlar yaptı. 1870’ten 1914’e kadar olan dönem, küreselleşmenin altın çağı olarak adlandırılır.
İkinci Dünya Savaşından Sonra: Uluslararası işbirliğini ve serbest ticareti teşvik etmek için Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi çok uluslu kurumlar kuruldu.
Küreselleşme terimi bugünkü kullanımına 1980’lerde ulaştı. IBM’in 1981’de kişisel bilgisayarı piyasaya sürmesi ve ardından modern internetin geliştirilmesi, uluslararası iletişimi, ticareti ve küreselleşmeyi yönlendirmeye yardımcı olan iki teknoloji örneğidir.
Küreselleşme, tarih boyunca genişleme ve daralma dönemleri olan gelgitler yaşadı. 21. yüzyıl her ikisine de tanık oldu. 11 Eylül 2001’de Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan terör saldırılarının ardından küresel borsalar düşüş gösterse de sonraki yıllarda toparlandı. Daha yakın zamanlarda, milliyetçi siyasi hareketler göçü yavaşlattı, araları kapattı ve ticari korumacılığı artırdı. Salgının sonlar ve göç üzerinde örnek niteliğinde etkileri oldu ve tedarik zincirlerini de kesintiye uğrattı. Bununla birlikte, genel olarak, 21. yüzyılın başlarında küresel entegrasyonun hızında çarpıcı bir artış görüldü. Bu değişimin çoğundan teknoloji ve telekomünikasyondaki hızlı gelişmeler sorumludur.
Küreselleşmeye en uygun örneklerden biri G20’dir. G20, finansal istikrar ve iklim değişikliği gibi küresel ekonomik konuları ele alarak uluslararası işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan uluslararası bir forumdur. G20, dünyanın en büyük ekonomilerinin çoğu dahil olmak üzere 19 ülkeden ve Avrupa Birliği’nden oluşmaktadır.
Küreselleşmenin Etkileri
Küreselleşmenin etkileri yerel ve küresel olarak hissedilebilir ve bireylerin yaşamlarına olduğu kadar toplumun geneline de aşağıdaki biçimlerde dokunabilir:
Bireyler: Çeşitli uluslararası etkiler sıradan insanları etkiler. Küreselleşme, mallara erişimlerini, ödedikleri fiyatları ve seyahat etme ve hatta başka ülkelere yerleşme yeteneklerini etkiliyor.
Topluluklar: Bu seviye, küreselleşmenin yerel veya bölgesel kurumlar, işletmeler ve ekonomiler üzerindeki etkisini kapsar. Diğer şeylerin yanı sıra, topluluklarda kimin yaşadığını, nerede çalıştıklarını, kimin için çalıştıklarını, topluluklarını terk etme ve başka bir ülkeye taşınma yeteneklerini etkiler. Küreselleşme, yerel kültürlerin topluluklar içinde gelişme biçimini de değiştirir.
kurumlar: Çok uluslu şirketler, ulusal hükümetler ve kolejler ve üniversiteler gibi diğer kuruluşların tümü, ülkelerinin küreselleşmeye yaklaşımından ve küreselleşmeyi kabul etmesinden etkilenir. Küreselleşme, şirketlerin büyüme ve genişleme kabiliyetini, bir üniversitenin öğrenci kitlesini çeşitlendirme ve büyütme kabiliyetini ve bir hükümetin ekonomik politikalar izleme kabiliyetini etkiler.
Küreselleşmenin etkileri gözlemlenebilirken, net etkinin analizi daha karmaşıktır. Taraflar genellikle belirli sonuçları olumlu görürler, ancak küreselleşmeyi eleştirenler aynı sonuçları olumsuz görürler. Bir varlığa fayda sağlayan bir bağ diğerine zarar verebilir ve küreselleşmenin tüm dünyaya fayda sağlayıp sağlamadığı hala tartışma konusudur.